Değerli Veli,
Canınızdan çok sevdiğiniz çocuklarınızın karnelerindeki Başarı ve başarısızlığı değerlendirirken, “Karnenin, çocuğunuzun birinci dönemdeki derslerde; yaptığı çalışmaların notlarla ifade edildiği bir belge ” olduğunu ve hiçbir zaman çocuğunuzdan daha önemli olmadığını unutmayınız.
Çocuğunuz takdir, teşekkür vb. belgeler aldığında ne kadar mutlu oluyorsanız. Başarısızlığından da ne kadar sorumluluğunuzun ve payınızın bulunduğunu da aklınızdan çıkarmayınız.
- Karne günü, çocuklarınız için ne kadar önemli ise sizin içinde o kadar önemli bir gündür.
- Karne günü, dönem boyu çocuğunuz için neler yapıp, neler yapamadığınızı sorgulayacağınız, bir gündür.
- Karne günü, çocuğunuzla ne kadar ilgilenip, ilgilenmediğinizin değerlendirildiği bir gündür.
Anne ve babalar çocuklarının mutluluk ve sevinçlerini paylaşırken, başarısızlık halinde çocuklarının üzüntüsünü paylaşacağı, olumsuz tepkiler verilmeyeceği, sorun çözme duyarlılığı ve erdeminin gösterileceği ve çocuklarına bunun hissettirilerek, anne-babaları ile daha çok gurur duyacakları ve saygı gösterecekleri bir gün olmalıdır.
Değerli anne ve babalar! Lütfen! çocuklarınızın karnesindeki durumunu değerlendirerek, çocuğunuzun neden başarısız olduğunu mutlaka sorgulayınız. Hiçbir başarısızlık tesadüfü değildir. Hiç bir başarısızlığın sorumlusu yalnız öğrenci değildir. Çocuğunuzun başarısında yada başarısızlığında yalnız kendisinin ders çalışmaması kadar, ailesinin, arkadaşlarının, öğretmenlerinin, eğitim sisteminin, yaşadığı sorunlu ergenlik döneminin vb. faktörlerin hiç mi rolü yoktur?
Çocuğunuza duygusal yönden yaklaşmanız yanında, daha başarılı olabileceği, isterse daha iyisini yapabileceği yönünde cesaretlendirin.
Olumsuz davranışları yada başarısızlığını yüzüne vurup eleştirmeyiniz, olumsuz tepkiler vermeyiniz, cezalandırmayınız, hele, hele başkaları ile kıyaslamayınız.
Çocuğunuzun karne sonuçları, beklentilerinizi karşılamayabilir, hatta beklentilerinizden çok düşük olabilir. O zaman kendinize şu soruyu yöneltiniz. “Acaba çocuğumun bu sonucu almasında benim ve eşimin hiç mi katkısı olmadı? ” Kendi kendinize özeleştiri getiriniz. Daha sonra dönem boyu onunla ne kadar ilgilendiğinizi, sorunlarını ne kadar paylaştığınızı,ona karşı sevginizi ne derecede hissettirdiğinizi, onun için ne kadar özel süreler ayırdığınızı, okulunu kaç kez ziyaret ettiğinizi, yönetici ve öğretmenleri ile kaç defa görüştüğünüzü, çocuğunuzun karşılaştığı güçlükler konusunda çözüm üretmek için Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi ile kaç defa iletişim kurduğunuzu vb.” soruları düşününüz. Bir defa daha, Kendinizi sorgulayınız ve öz eleştiri getiriniz.
Sizlere ve ailelerinize mutlu, sağlıklı, dolu dolu ve gönlünüzce yaşayacağınız bir yarıyıl tatili diliyoruz.
Eğitim-öğretim yılının, yeni bir döneminde, yeni heyecanlarla birlikte olmak dileğiyle...
Değerli velimiz sizin için hazırladığımız ‘’karne bize neyi anlatıyor’’ bültenine ulaşmak için TIKLAYINIZ.